Makarna yemek mutluluğu artırıyor
Harvard ve Minnesota üniversitelerinin ardından bu kez Università Cattolica del Sacro Cuore tarafından yürütülen bir araştırma, makarna tüketiminin psikolojik ve duygusal iyilik hali üzerinde olumlu etkiler yarattığını ortaya koydu.
Barilla Grubu tarafından desteklenen araştırmanın sonucunda, özellikle sosyal ortamlarda tüketilen makarnanın, mutluluğu belirgin şekilde artırdığı tespit edildi.
İtalya Milano’da bulunan Università Cattolica del Sacro Cuore, makarna tüketiminin duygusal iyilik hali üzerindeki etkilerini inceledi. Gıda lideri Barilla Grubu tarafından desteklenen araştırmayı daha önce de Harvard Üniversitesi ile akademik çalışmalar yürütmüş olan Klinik Psikolog Prof. Francesco Pagnini yönetti. Pagnini liderliğindeki araştırma ekibinin yayımladığı “Makarna, Nasıl bir duygu bu! Makarna tüketimi ile mutluluk arasındaki ilişkiye dair karma yöntemli bir çalışma” başlıklı araştırma yayımlandı.
Araştırmaya göre, makarna özellikle sosyal ortamlarda tüketildiğinde, bireylerin mutluluk düzeylerinde anlamlı artış sağlıyor. Katılımcılar, makarna yeme deneyimini en çok aileyle birlikte olma, olumlu duygular, lezzet ve konfor kavramlarıyla ilişkilendirdi.
Araştırmaya katılan 1.532 kişinin yüzde 41'i makarnayı aileyle, yüzde 21'i olumlu duygularla, yüzde 10'u lezzet keyfiyle, yüzde 7'si ise rahatlama hissiyle bağdaştırdığını belirtti. Prof. Francesco Pagnini yayımlanan araştırmayla ilgili olarak; “Yalnızca birlikte makarna yemenin bile kişiler arasında kalıcı duygusal bağlar oluşturabileceğini ve eşsiz bir rahatlık sağladığını gözlemledik. Pirinç, ekmek, pizza gibi diğer karbonhidrat bazlı besinlerin hiçbiri, makarnanın sosyal ortamlarda yarattığı mutluluk artışını sağlayamıyor. Veriler gösteriyor ki makarna tüketimi sosyal etkileşimle birleştiğinde mutluluk düzeyini anlamlı ölçüde yükseltiyor” dedi.
Çalışma, geçtiğimiz yıl Barilla’nın desteğiyle Minnesota Üniversitesi tarafından yürütülen ve birlikte yemek yemenin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen araştırma ile benzer sonuçlar ortaya koydu. Her iki çalışma da yemeğin sadece fiziksel değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal iyilik hali açısından da önemli bir unsur olduğuna işaret etti. Araştırmaların çıktıları Food Science & Nutrition dergisinde yayımlanarak bilim dünyasına sunuldu.
Barilla Grubu Küresel Ar-Ge Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Direktörü Valeria Rapetti ise, “Yayınlanan çalışma, makarnanın insanları bir araya getirme gücünü bilimsel olarak ortaya koyuyor. Makarna tüketimi yalnızca fiziksel bir beslenme faaliyeti değil, aynı zamanda duygusal iyilik halinin de önemli bir destekleyicisi olarak öne çıkıyor. Bilimsel olarak kanıtlanan bu bulgular, Akdeniz beslenme kültürünün temel taşlarından biri olan makarnanın, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Barilla olarak, yalnızca ürün değil; iyi yaşamı destekleyen sofralar sunmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.
TOKLUK, MUTLULUK VE MEMNUNİYET BİR ARADA
Katılımcıların yüzde 44’ü haftada 2–3 kez, yüzde 23,9’u ise her gün makarna tükettiklerini belirtti. Tüketim sıklığına paralel olarak, makarna en çok tokluk (%34), memnuniyet (%29) ve mutluluk (%10) duygularıyla ilişkilendirildi.
Ayrıca araştırmada öne çıkan duygusal çağrışımlar arasında:
- %41 ile "aileyle birlikte olma",
- %21 ile "olumlu duygular",
- %10 ile "lezzet keyfi",
- %7 ile "rahatlama ve konfor" yer aldı.
STRESİ DÜŞÜRÜYOR
Makarnayla ilgili olumlu çağrışımlar, yalnızca katılımcıların beyanlarıyla sınırlı kalmadı; bilimsel verilerle de desteklendi. Araştırma, makarna tüketen bireylerde stres seviyesinin anlamlı ölçüde düştüğünü, yaşam kalitesinin arttığını ve farkındalık düzeyinin yükseldiğini ortaya koydu.
YALNIZ YENEN ÖĞÜNLER MUTSUZLAŞTIRIYOR
Makarnanın yalnızca anlık bir lezzet değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir psikolojik iyilik hali ile bağlantılı olduğunu gösteren araştırmanın ikinci aşamasında, 83 katılımcı iki hafta boyunca bir mobil uygulama aracılığıyla günlük duygu durumlarını kayıt altına aldı. Elde edilen bulgular, makarna tüketimi sonrasında mutluluk düzeyinde anlamlı bir artış yaşandığını ortaya koydu. Bu etkinin, özellikle aile ya da arkadaşlarla birlikte yenilen öğünlerde çok daha belirgin hale geldiği gözlemlendi. Buna karşılık, yalnız yenilen öğünlerdeki mutluluk artışı, istatistiksel olarak anlamlı düzeye ulaşmadı.
Editör: Mehmet Muradoğlu